ben sadece bu kadar söleye bilyorum yaşayamadan bilemez yazamaz anlayamaz kimse ne dedigimi ne denilenleri kimseye bunları oku kimsedende okudugunu ögren yaşa demiyoruz anlayacagınız begenmeyen arkadaşlar bu sözler sizin begeniniz için deil insanların bazen azda olsa duygularınız bastırması yasadıklarını paylaşması kendisini iyi hissetmesidir begenen saolsun teş. ederim ama begenmedende anlamasını bilmeden okumasın bunlar insanların gerçekleri hayatları olabiliyor bazen kimse kimsenin hayatı hakkında laf sölemesin
!!!!!!!SeNi sEvEn öLdÜ hAbErİn oLsUn!!! ... - seni sevmek
Get your own Chat Box!Go Large!
Delikanlı alaca karanlıkta yürürken, yumuşak birşeye çarptığını farketti.Eğildi baktı. Aman Allah'ım!...
Ayaklarının arasında, yuvasından ustalıkla sökülmüş bir kalp duruyordu. Tıpkı resimlerdeki gibi diri ve kanlıydı. Onu büyülenmişçesine avuçlarına aldığında değşetinden çıldıracak oldu. Kalp tıp tıp atıyordu. Ve sıcaktı. Delikanlı, sanki ellerine yapışıp bir başka uzvu haline geliveren kalpten kurtulmak istiyor, fakat ne olduğunu bilmediği, kestiremediği duygular tarafından engelleniyordu.
Bir müddet sonra sakinleştiğinde, onun sahibini bulmak için en yakındaki evin kapısını çaldı ve zincir aralığından bakan genç kıza;
- Bu kalp sizin mi? diye sordu. Biraz önce buldum onu. Kız mahcup bir ifadeyle;
- Ben kalbimi, üç ay önce rastladığım bir vefasıza kaptırdım, dedi. Yandaki eve sorun, onların olabilir.
???
Kızın gösterdiği ev, göz kamaştırıcı bir villaydı. Kapıyı açan hizmetkarlar, onu üst kata çıkartarak evin beyine götürdüler. Delikanlı, yumuşacık halıların üzerine damlayan kanların ayağıyla örtmeye çalışırken;
-Bu kalp sizin mi acaba? diye sordu. Hala atıyor da...
Beyfendi, ışıl ışıl parıldayan kristal kadehinden höpürtülü bir yudum çekerek;
- Ben kalbimi dünyaya sattım, canikom, diye sırıttı. Komşu evde meczup var, o bilir sahibini.
Delikanlı, hızla soğumaya başlayan ve atışları gittikçe yavaşlayan kalbi bitişik kulübedeki ihtiyara koşturarak:
- Bu kalp sizin mi? diye sordu. Çabuk olun, neredeyse duracak.
Yaşlı adam, okumakta olduğu kitabı yavaşça kapattırken;
- Ben kalbimi, herşeyimle Allah'a verdim evlad, diye gülümsedi. Elindekinin sahibini, neden gidip anne ve babana sormuyorsun?
- Her ikiside yaşlanıp bunadı, diye üfüldendi genç. Bir bebek gibi alaka görmek istediklerinden üç gün önce kavga edip onları terk etmiştim.
İhtiyar adam, büyük bir üzüntüyle:
- Terk ettin ha...! diye mırıldandı. Terk ettin demek.
Delikanlı, söylenenlere karşı kayıtsız görünüyordu. Oysa ki yaşlı adam, beklediği cevabı çoktan almıştı. Delikanlıya doğru emin adımlarla ilerledi ve iki eliyle kavradığı gömleğini bir hamlede yırtarak acıverdi. Delikanlının sol göğsünde, avuçlarında tuttuğu kalp büyüklüğünde kanlı bir boşluk vardı.....
(:: kimse kendini pahalı zannetmesin biz herkesin indirimli gününü ii biliriz...,)
ESRARI ÇEKMİŞ GÖZLERİ KANLI
YÜRÜYOR SOKAKTA BİR DELİKANLI
BAKIŞLARI MASUM AMA BELALI
BELLİKİ ONUNDA KAFASI DUMANLI
HASRET ÇEKMİŞ YOLDA KALMIŞ DUYGULARI
ONADA GARİP GELMİŞ BU HAYAT HATALI
SAKIN KESME ÖNÜNÜ ÇIKARSIN ZARARLI
BELLİKİ SEVDİGİ VAR ONA KARŞI HATALI
YAPMIŞ ZALİMLİGİNİ BU HAYAT ONA KARŞI
GEÇİYOR SOKAKTAN ÖLESİNE YAŞAMI ACILI
ONUNDA BAHTI KARALI GÖNLÜ YARALI
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?